اَلسَّفَالُ [es-sefâl] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve
اَلسُّفُولُ [es-sufûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Aşağı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَفُلَ الشَّيْءُ وَسَفِلَ وَسَفَلَ سَفَالًا وَسُفُولًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ نَقِيضُ عَلَا فَهُوَ سَافِلٌ Şârih der ki baʹzılar ferâ΄iz kitâblarında وَإِنْ سَفُلَتْ kelimesinde fâ’nın zammını tahti΄e etmeleri mülâyim değildir. Ve
سُفُولٌ [sufûl] Bir nesnenin yukarısından aşağısına inmek ve dibine çökmek maʹnâsınadır, tortu gibi; yukâlu: سَفَلَ فِي الشَّيْءِ سُفُولًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَزَلَ مِنْ أَعْلَاهُ إِلَى أَسْفَلِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı