اَلسُّمْنَةُ [es-sumnet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Bir nevʹ nebâttır ki nücûm-ı sayf terbiyesiyle nâbit ve her dem bahâr olur. Bu nebâtın fülfül gibi dâneleri olur ki حَبُّ السُّمْنَةِ [ḩabbu’s-sumnet] derler. ʹAcemler nukl-ı hâce derler. Ve Türkîde yaban şeh-dânesi taʹbîr olunur, nisvân semirmek için ekl ederler. Ve
سُمْنَةٌ [sumnet] Mutlakan semirmek için tenâvül olunan dârûya denir; yukâlu: تَعَالَجَتْ فُلَانَةٌ بِالسُّمْنَةِ أَيْ دَوَاءِ السِّمَنِ Ve bir mevziʹ adıdır. Ve Buḣârâ kazâsında bir karye adıdır; fukahâdan Muḩammed b. ʹAlî b. Abdulmelik ondandır. Ve Zubeyr b. Muḩammed el-ʹÖmerî el-Muḵrî lakabıdır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı