اَلْقَارِسُ [el-ḵâris] (râ’nın kesriyle) ve
اَلْقَرِيسُ [el-ḵarîs] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Maʹnâ-yı mezbûrdan sıfattır; yukâlu: اَلْبَرْدُ الْيَوْمَ قَارِسٌ وَقَرِيسٌ وَلَا تَقُلْ قَارِصٌ Ve
قَرِيسٌ [ḵarîs] ve
قَارِسٌ [ḵâris] جَامِدٌ [câmid] maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَصْبَحَ الْمَاءُ الْيَوْمَ قَرِيسًا وَقَارِسًا أَيْ جَامِدًا ve
سَمَكٌ قَرِيسٌ [semekun ḵarîs] Şol balığa derler ki piştikten sonra çervişi içine vazʹ ederler tâ müncemid olunca durur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı