taʹn yesr ~ طَعْنٌ يَسْرٌ

Kamus-ı Muhit - طعن يسر maddesi

اَلْيَسْرُ [el-yesr - el-yeser] (yâ’nın fethi ve sîn’in sükûnuyla ve fethateynle) Bir nesne çetin olmayıp yavaş ve kolay olmak maʹnâsınadır; yukâlu: يَسَرَ الرَّجُلُ يَسْرًا وَيَسَرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا لاَنَ وَانْقَادَ Ve kolaylık maʹnâsına ism olur; yukâlu: وَلَدَتْهُ يَسْرًا أَيْ فِي سُهُولَةٍ Ve hatun kolaylıkla doğurmak maʹnâsına masdar olur; yukâlu: يَسَرَتِ الْمَرْأَةُ يَسْرًا إِذَا سَهُلَتْ عَلَيْهَا الْوِلاَدَةُ Ve

يَسْرٌ [yesr] İp makûlesi nesneyi eli aşağı tarafa çekerek bükmek maʹnâsınadır ki bükerken sağ elin cesedine doğru teveccüh eder, شَزْرٌ [şezr] mukâbilidir; yukâlu: فَتَلَهُ يَسْرًا وَهُوَ الْفَتْلُ إِلَى أَسْفَلٍ وَهُوَ أَنْ تَمُدَّ يَمِينَكَ نَحْوَ جَسَدِكَ Ve

طَعْنُ يَسْرٍ [taʹnu yesr] Mızrağı yüzün hizâsından sançmaktır, niteki شَزْرٌ [şezr] sağ ve sol taraflardan sançmağa denir; yukâlu: طَعَنَهُ يَسْرًا أَيْ حَذْوَ وَجْهِهِ Ve

يَسْرٌ [yesr] Bir adamın sağ tarafından gelmek maʹnâsınadır; tekûlu: يَسَرَنِي فُلاَنٌ يَسْرًا أَيْ جَاءَ عَنْ يَسَارِي Ve ok ile kumar oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: يَسَرَ الرَّجُلُ إِذَا لَعِبَ بِالْقِدَاحِ

Vankulu Lugatı - طعن يسر maddesi

اَلْيَسْرُ [el-yesr] (yâ’nın fethi ve sîn’in sükûnuyla) İpi bükerken eli aşağı çekmekle olan bükmektir, nitekim شَرْزٌ [şerz] eli yukarı çekmekle olan bükmektir, nitekim bükmek hâlinde iki el birbirine zamm olundukta müşâhede olunur. Ve

طَعْنٌ يَسْرٌ [taʹn yesr] Eli yüz cânibine tahrîkle olan bükmektir. Ve

يَسْرٌ [yesr] Kumar oyununda olan eti pây edip bölüşmeğe de derler; yukâlu: يَسَرَ الْقَوْمُ الْجَزُورَ أَيِ اجْتَزَرُوهَا وَاْقَتَسَمُوهَا أَعْضَاءَهَا Ve إِجْتِزَارٌ [ictizâr] deveyi boğazlayıp derisin çıkarmağa derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı