ʹamil ~ عَمِلٌ

Kamus-ı Muhit - عمل maddesi

اَلْعَمِلُ [el-ʹamil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْعَمُولُ [el-ʹamûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Vasflardır, dâ΄imâ işli güçlü adama denir yâhûd iş üzere matbûʹ olan yaʹnî işsiz bî-kâr duramayıp işe güce idmân ve iʹtiyâdı olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ عَمِلٌ وَعَمُولٌ أَيْ ذُو عَمَلٍ أَوْ مَطْبُوعٌ عَلَى الْعَمَلِ Ve

عَمِلٌ [ʹamil] Muttasıl çakıp oynayan şimşeğe vasf olur, yukâlu: بَرْقٌ عَمِلٌ أَيْ دَائِمُ الْعَمَلِ

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre عَمَلٌ [ʹamel] فِعْلٌ [fiʹl] ile mürâdiftir ve ʹinde’l-baʹz فِعْلٌ [fiʹl]den ahasstır, zîrâ فِعْلٌ [fiʹl] bi-kasdin ve bi-gayr-i kasdin olana şâmildir, onun için baʹzı hayvânata nisbet olunur. Ve عَمَلٌ [ʹamel] bi-kasdin olana mahsûstur, ibil-i ʹavâmilden gayrı hayvânata nisbet olunmamıştır, o dahi mecâzdır. Ve bu kavl ʹinde’l-mü΄ellif râcih olmakla اَلْمِهْنَةُ وَالْفِعْلُ ʹunvânıyla tefsîr eyledi. İntehâ. Ve

عَمَلٌ [ʹamel] Deve eşkin ve işlek olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَمِلَتِ النَّاقَةُ إِذَا كَانَتْ عَمِلَةً Ve şimşek muttasıl çakıp oynamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَمِلَ الْبَرْقُ إِذَا دَامَ Ve bir kelime bir âher kelimede envâʹ-ı iʹrâbdan birini ihdâs eylemek maʹnâsınadır ki ʹörf-i nahviyyîndir; yukâlu: عَمِلَ الشَّيْءُ فِي الشَّيْءِ أَيِ الْكَلِمَةُ فِي الْكَلِمَةِ إِذَا أَحْدَثَ فِيهَا نَوْعًا مِنَ الْإِعْرَابِ وَالْعَامِلُ مَا عَمِلَ عَمَلًا مَا فَرَفَعَ أَوْ نَصَبَ أَوْ جَرَّ Ve dâbbede ʹamel-i üžün ile sürʹatten kinâye olur, zîrâ sürʹat hengâmında şiddet-i seyrden kulaklarını tahrîk eder; yukâlu: عَمِلَتِ النَّاقَةُ بِأُذُنِهَا إِذَا أَسْرَعَتْ

Vankulu Lugatı - عمل maddesi

عَمَلٌ [ʹAmel] (fethateynle) Bir recülün ismidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı