ned΄ ~ نَدْءٌ

Kamus-ı Muhit - ندء maddesi

النَّدْءُ [en-ned΄] (nûn’un fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir nesneyi kerîh görüp iğrenmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَ الشَّيْءَ نَدْءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا كَرِهَهُ Ve ʹinde’l-baʹz bu maʹnâda نَدْءٌ [ned΄] kelimesi, بَذْءٌ [bež΄] lafzından muharreftir ki bâ-yı muvahhede ve žâl-ı muʹceme iledir. Cevherî bu bâbda vehm eylemiştir, lâkin bu قِيلَ [kîle] kelâmına mebnî olmakla Cevherî vehmden masûndur. Ve

نَدْءٌ [ned΄] Et ve ekmek makûlesini pişmek için âteş koruna ilkâ eylemek yâhûd âteşe gömmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَ اللَّحْمَ نَدْءًا إِذَا أَلْقَاهُ فِي النَّارِ أَوْ دَفَنَهُ فِيهَا Ve korkutmak ve korku vermek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَ فُلاَنًا إِذَا خَوَّفَهُ وَذَعَرَهُ Ve bir nesneyi yere vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَهُ إِذَا ضَرَبَ بِهِ الأَرْضَ Ve bir nesne üzere nâgehânî çıkagelmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَ عَلَيْهِمْ إِذَا طَلَعَ Ve külbastı yâ poğaça yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَأَ الْمَلَّةَ إِذَا عَمِلَهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı