اَلنَّدْلُ [en-nedl] (عَدْلٌ [ʹadl] vezninde) Bir nesneyi âher yere nakl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَلَهُ نَدْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَقَلَهُ Ve sofradan ekmek ve sepetten hurmâ makûlesini avuçlayıp kümesiyle almak maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَلَ الْخُبْزَ مِنَ السُّفْرَةِ وَالتَّمْرَ مِنَ الْجُلَّةِ إِذَا غَرَفَ بِكَفِّهِ كُتَلًا وَتَنَاوَلَهُ Ve kapmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَلَهُ إِذَا اخْتَلَسَهُ Ve yürek sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَلَ بِسَلْحِهِ إِذَا رَمَى Ve
نَدْلٌ [nedl] Kîr ve pâsa denir; yukâlu: بِيَدِهِ نَدْلَ أَيْ وَسَخٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı