اَلْوَكْلُ [el-vekl] (أَكْلٌ [ekl] vezninde) Her husûsta Hazret-i Ḣudâ-yı müteʹâle iʹtimâd ve inkıyâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَلَ بِاللهِ وَكْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا اسْتَسْلَمَ إِلَيْهِ Ve
وَكْلٌ [vekl] ve
وُكُولٌ [vukûl] (وُصُولٌ [vuṡûl] vezninde) Bir işi bi’l-külliyye bir adama sipâriş edip ısmarlamak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَلَ إِلَيْهِ الْأَمْرَ وَكْلًا وَوُكُولًا إِذَا سَلَّمَهُ وَتَرَكَهُ Ve dâbbe yürümekten bıkıp süst ve fâtir olmak maʹnâsınadır, yukâlu: وَكَلَتِ الدَّابَّةُ إِذَا فَتَرَتْ فِي السَّيْرِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı