اَلْوَكْزُ [el-vekz] (رَكْزٌ [rekz] vezninde) Öteye kakıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَهُ وَكْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَفَعَهُ Ve dürtüp sançmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَهُ بِالرُّمْحِ إِذَا طَعَنَهُ بِهِ Ve yumrukla vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَهُ إِذَا ضَرَبَهُ بِجُمْعِ الْكَفِّ Ve doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَ الْقِرْبَةَ إِذَا مَلَأَهَا Ve yere mızrak dikmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَ الرُّمْحَ فِي الْأَرْضِ إِذَا رَكَزَهُ Ve yelmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَزَ الرَّجُلُ إِذَا عَدَا Ve
وَكْزٌ [Vekz] Bir mevziʹ adıdır.
اَلْوَكْزُ [el-vekz] (vâv’ın fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Vurmak ve dürtmek; yukâlu: وَكَزَهُ مِثْلُ نَكَزَهُ إِذَا دَفَعَهُ وَضَرَبَهُ Ve
وَكْزٌ [vekz] Muşt vurmağa dahi derler; yukâlu: وَكَزَهُ أَيْ ضَرَبَهُ بِجُمْعِ يَدِهِ عَلَى ذَقَنِهِ Ve جُمْعٌ [cumʹ] cîm’in zammıyla eli cemʹ edip vurmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı