hebr ~ هَبْرٌ

Kamus-ı Muhit - هبر maddesi

اَلْهَبْرُ [el-hebr] (صَبْرٌ [ṡabr] vezninde) Eti iri iri doğramak maʹnâsınadır; yukâlu: هَبَرَ اللَّحْمَ هَبْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ قِطَعًا كِبَارًا Ve etten bir büyük parça kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَبَرَ لَهُ مِنَ اللَّحْمِ هَبْرَةً أَيْ قَطَعَ لَهُ قِطْعَةً Ve

هَبْرٌ [hebr] Mübâlagaten vasf olur, هَابِرٌ [hâbir] maʹnâsına ki eti bölüp kesici demektir; ve minhu yukâlu: ضَرْبٌ هَبْرٌ وَهَبِيرٌ كَمَا سَيُذْكَرُ أَيْ هَابِرٌ Ve düz ve oturaklı yere denir. Kezâlik düz ve oturaklı kumluğa denir. Cemʹi هُبُورٌ [hubûr] ve هُبْرٌ [hubr] gelir hâ’nın zammıyla. Ve

هَبْرٌ [hebr] Fenn-i kırâ΄atte her âyet-i kerîme başlarında vakf eylemeğe denir ki mekrûhtur; yukâlu: هُوَ يَتْلُو الْقُرْآنَ بِالْهَبْرِ وَهُوَ أَنْ يَقِفَ عَلَى رَأْسِ الْآيِ وَهُوَ مَكْرُوهٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı