işhâd ~ إِشْهَادٌ

Vankulu Lugatı - إشهاد maddesi

اَلْإِشْهَادُ [el-işhâd] (hemzenin kesriyle) شَاهِدٌ [şâhid] tutmak; yukâlu: أَشْهَدْتُهُ عَلَى كَذَا فَشَهِدَ عَلَيْهِ أَيْ صَارَ شَاهِدًا عَلَيْهِ Ve hâzır kılmak maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَشْهَدَنِي مِلَاكَهُ أَيْ أَحْضَرَنِي Ve مِلَاكٌ [milâk] mîm’in kesriyle mühimm olan nesne. Ve

إِشْهَادٌ [işhâd] Mezî zahîr olmağa dahi derler; yukâlu: أَشْهَدَ الرَّجُلُ إِذَا أَمْذَى Ve مَذْيٌ [mežy] mîm’in fethi ve žâl’ın sükûnuyla şol suya derler ki mülâʹabe hâlinde yâhûd tezekkür hâlinde lezzetle gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı