اَلْإِصْفَاقُ [el-iṡfâḵ] (hemzenin kesri ve ṡâd’ın sükûnuyla) Kapıyı örtmek; yukâlu: أَصْفَقْتُ الْبَابَ Ve
إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] İttifâka dahi derler; yukâlu: أَصْفَقُوا عَلَى كَذَا أَيِ اجْتَمَعُوا وَأَطْبَقُوا عَلَيْهِ Ve
إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] El bir nesneye râst gelmeğe dahi derler; yukâlu: أَصْفَقَتْ يَدُهُ بِكَذَا إِذَا صَادَفَتْهُ وَوَافَقَتْهُ Ve
إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] Koyunu günde bir kerre sağmağa dahi derler; yukâlu: أَصْفَقْتُ الْغَنَمَ إِذَا لَمْ تَحْلُبْهَا فِي الْيَوْمِ إِلَّا مَرَّةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı