اَلْإِغْدَافُ [el-iġdâf] (hemzenin kesriyle) Perdeyi aşağı salıvermek; yukâlu: أَغْدَفَتِ الْمَرْأَةُ قِنَاعَهَا إِذَا أَرْسَلَتْهُ عَلَى وَجْهِهَا Ve قِنَاعٌ [ḵinâʹ] ḵâf’ın kesriyle yüz örtüsüdür. Ve
إِغْدَافٌ [iġdâf] Sayyâd sayd üzerine şebeke salmağa da derler. Ve fi’l-hadîsi: “إِنَّ قَلْبَ الْمُؤْمِنِ أَشَدُّ ارْتِكَاضًا مِنَ الذَّنْبِ يُصِيبُهُ مِنَ الْعُصْفُورِ حِينَ يُغْدَفُ بِهِ” Yaʹnî “Mü΄minin kalbi günâhtan muztarib olmak, serçenin şebekeden muztarib olmasından eşeddir.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı