اَلْإِغْبَابُ [el-iġbâb] (hemzenin kesriyle) Sıtma gün aşırı tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّتْهُ الْحُمَّى وَأَغَبَّتْ عَلَيْهِ إِذَا أَخَذَتْهُ يَوْمًا وَتَرَكَتْهُ يَوْمًا Ve ziyârete gün aşırı gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ الزَّائِرُ الْقَوْمَ إِذَا جَاءَهُمْ يَوْمًا وَتَرَكَ يَوْمًا Bu maʹnâdandır ki “Filân adamın bize ʹatiyye ve ihsânı bir gün gelip bir gün gelmez değildir, belki her gün gelir” diyecek yerde فُلاَنٌ لاَ يُغِبُّنَا عَطَاؤُهُ derler. Ve
إِغْبَابٌ [iġbâb] Et durmakla bozulup kokmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ اللَّحْمُ إِذَا أَنْتَنَ Ve bir yerde gecelemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ عِنْدَنَا فُلاَنٌ إِذَا أَبَاتَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı