el-caʹdet ~ اَلْجَعْدَةُ

Kamus-ı Muhit - الجعدة maddesi

اَلْجَعْدَةُ [el-caʹdet] (وَعْدَةٌ [vaʹdet] vezninde) Dişi kuzuya denir, رِخْلٌ [riḣl] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - الجعدة maddesi

اَلْجَعْدَةُ [el-caʹdet] (cîm’in fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) جَعْدٌ [caʹd]ın mü΄ennesi. Ve gâh olur ki جَعْدٌ [caʹd] kerîm olan kimseye ıtlâk olunur, ammâ kaçan ki جَعْدُ الْيَدَيْنِ ve جَعْدُ الْأَنَامِلِ deseler bahîl murâd olur. Ve أَنَامِلُ [enâmil] parmak uçlarına derler. Ve gâh olur ki yedsiz dahi zikr ederler bahîl maʹnâsına. Ve

جَعْدٌ [caʹd] Bir nevʹ ottur ki dere kenârında biter. Ve

جَعْدٌ [caʹd] Mülâyim maʹnâsına da gelir; yukâlu: ثَرًى جَعْدٌ Mülâyim toprak maʹnâsına, nitekim ثَعْدٌ [šamp;aʹd] derler, mülâyim olan hurmâ maʹnâsına. Ve

جَعْدٌ [caʹd] Devenin tüyü çok olanına dahi derler; yukâlu: بَعِيرٌ جَعْدُ الْوَبَرِ أَيْ كَثِيرُهُ Ve وَبَرٌ [veber] fethateynle devenin tüyüne derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı