اَلْجَزُّ [el-cezz] (cîm’in fethi ve zây’ın şeddesiyle) ve
اَلْجَزَّةُ [el-cezzet] (hâ’yla) ve
اَلْجِزَّةُ [el-cizzet] (cîm’in kesriyle) Binâ-yı nevʹ olarak yün kırkmak ve ot biçmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَّ الشَّعْرَ وَالْحَشِيشَ جَزًّا وَجَزَّةً وَجِزَّةً حَسَنَةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ فَهُوَ مَجْزُوزٌ وَجَزِيزٌ Ve ekinin biçimi ve hurmânın kesimi vakti gelip çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَّ النَّخْلُ إِذَا حَانَ لَهَا أَنْ يُجَزَّ أَيْ يُقْطَعَ ثَمَرُهُ Ve
جَزٌّ [Cezz] Iṡfahân’da bir karye adıdır. Ve geceden bir pâreye ıtlâk olunur; yukâlu: مَضَى جَزٌّ مِنَ اللَّيْلِ أَيْ قِطْعَةٌ مِنْهُ
اَلْجَزُّ [el-cezz] (cîm’in fethi ve zâ’nın teşdîdiyle) Kesmek, katʹ maʹnâsına; tekûlu: جَزَزْتُ الْبُرَّ وَالنَّخْلَ وَالصُّوفَ أَجُزُّهُ جَزًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا قَطَعْتَهَا Yaʹnî buğdayı ve hurmâyı ve yünü katʹ etsen.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı