اَلْجَرْبَاءُ [el-cerbâ΄] (حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde) Göğe denir, semâ΄ maʹnâsına. Tahtında merkûz olan kevâkib sebebiyle جَرَبٌ [cereb] isâbet eden bedene teşbîh olunmuştur; ʹalâ-kavlin felek-i şemsin ve felek-i kamerin dâ΄ir oldukları semt ve nâhiyeye ıtlâk olunur ki murâd, şemsin hâricü’l-merkez ve kamerin felek-i tedvîri medârları olacaktır. Ve
جَرْبَاءُ [cerbâ΄] Kurak yere denir, arz-ı makhûta maʹnâsına. Ve güzel ve dil-ber kıza denir. Ve
جَرْبَاءُ [Cerbâ΄] Diyâr-ı Şâmiyye’de Ežruḩ nâm kasaba yanında bir karye adıdır. Mâ-beyni üç günlük mesâfededir diyenler galat eylediler. Lâkin asl vehm, havz-ı nebevî hakkında vârid olan işbu “مَا بَيْنَ نَاحِيَتَيْ حَوْضِي كَمَا بَيْنَ الْمَدِينَةِ وَجَرْبَاءَ وَأَذْرُحَ” hadîsinde vâkiʹ ziyâdeyi yaʹnî اَلْمَدِينَة lafzını iskât eden râvîlerden neş΄et eylemiştir. Ve lafz-ı mezbûru İmâm Dâreḵuṯnî kendi kitâbında sebt eylemiştir.
اَلْجَرْبَاءُ [el-cerbâ΄] (cîm’in fethi ve râ’nın sükûnuyla ve elifin meddiyle) Gök, semâ maʹnâsına. Ve göğe جَرْبَاءُ [cerbâ΄] dediklerinin vechi budur ki yıldızları جَرَبٌ [cereb]e teşbîh olunmuştur. Ve kaht olan yere dahi أَرْضٌ جَرْبَاءُ derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı