اَلْجَلْجَلَةُ [el-celcelet] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Bir nesneyi ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكَهُ Ve pek çağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ الرَّجُلُ إِذَا صَاتَ شَدِيدًا Ve gök gürüldemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ السَّحَابُ إِذَا رَعَدَ Ve lisân ile bir adamı korkutmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ فُلَانًا إِذَا أَوْعَدَهُ بِالْوَعِيدِ Ve karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ الشَّيْءَ إِذَا خَلَطَهُ Ve at kısmı safvetle kişnemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ الْفَرَسُ إِذَا صَفَا صَهِيلُهُ Ve kirişi muhkem bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلْجَلَ الْوَتَرَ إِذَا شَدَّ فَتْلَهُ
اَلْجَلْجَلَةُ [el-celcelet] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Def pullarının âvâz vermesi. Ve
جَلْجَلَةٌ [celcelet] Raʹd âvâzına dahi derler. Ve
جَلْجَلَةٌ [celcelet] Mutlakan bir nesneyi el ile tahrîk etmeye dahi derler; tekûlu: جَلْجَلْتُ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكْتَهُ بِيَدِكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı