el-ḣižlân ~ اَلْخِذْلَانُ

Kamus-ı Muhit - الخذلان maddesi

اَلْخِذْلَانُ [el-ḣižlân] (ḣâ’nın kesriyle) Bir adama meded ve nusret eylemeyip hor ve zelîl terk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَذَلَهُ وَخَذَلَ عَنْهُ خَذْلًا وَخِذْلَانًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا تَرَكَ نُصْرَتَهُ Şârih der ki nusret me΄mûl olunan kimse nusreti terk eylemek lafz-ı mezkûrun vazʹında muʹteberdir. İntehâ. Ve geyik makûlesi hayvân ṡavâḩibinden yaʹnî sürüden ve eşlerinden tahallüf edip yalnızca olmak, ʹalâ-kavlin tahallüf edip sürüye yetişmeyip öylece kendi başına kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَذَلَتِ الظَّبْيَةُ وَغَيْرُهَا إِذَا تَخَلَّفَتْ عَنْ صَوَاحِبِهَا أَوْ تَخَلَّفَتْ فَلَمْ تَلْحَقْ Terkîb-i mezkûr خَذَلَتِ الظَّبْيَةُ الْقَطِيعَ أَوْ صَوَاحِبَهَا takdîrindedir, gûyâ ki sürüden müfârakat ve infirâdı sebebiyle ebnâ-yı nevʹini mahzûl etmiş olur. Ve vahşiyye olan hayvân yavrusunu terk etmeyip üzerinde ber-karâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَذَلَتِ الظَّبْيَةُ إِذَا قَامَتْ عَلَى وَلَدِهَا Vahşiyye-i mezbûre sürüyü terk ve veledi ʹindinde kıyâm eylemekle ʹibâret-i merkûmede terk maʹnâsı muʹteberdir, kezâlik misâl-i evvel gibi veledi üzere kıyâm sebebiyle sürüden müfterik olmakla kendisi yâhûd bi’s-sebebiyye veledi sürüyü mahzûl etmiş olur, Şârihin terkîb-i mezkûru kalb kabîlinden demesine hâcet yoktur.

Vankulu Lugatı - الخذلان maddesi

اَلْخِذْلَانُ [el-ḣižlân] (ḣâ’nın kesri ve žâl-ı muʹcemenin sükûnuyla) ʹAvn ve nusreti terk etmek; yukâlu: خَذَلَهُ خِذْلَانًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا تَرَكَ عَوْنَهُ وَنُصْرَتَهُ Aṡmaʹî eyitti: Kaçan âhû sürüsünden ayrılsa خَذَلَ derler. Ve

خَذْلٌ [ḣažl] Vahşî olan hayvân veledi üzerine olmağa dahi derler; yukâlu: خَذَلَتِ الْوَحْشِيَّةُ إِذَا قَامَتْ عَلَى وَلَدِهَا وَيُقَالُ هُوَ مَقْلُوبٌ لِأَنَّهَا هِيَ الْمَتْرُوكَةُ Yaʹnî baʹzılar eyitti: خَذَلَتْ zikr olunan kelâmda maʹnâ-yı aslî üzeredir lâkin kelâm-ı maklûbdur, zîrâ terk-i nusret veled canibindendir,ümm cânibinden değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı