اَلدَّثُّ [ed-dešamp;šamp;] (dâl’ın fethi ve šamp;â’nın teşdîdiyle) Ufak katreli zaʹîf yağmura denir ki çisinti taʹbîr olunur. Ve
دَثٌّ [dešamp;šamp;] Masdar olur, sayyâd sayda karîb oldukta esvâba siperlenip ensesinden ok yâhûd kurşun atmak maʹnâsına; yukâlu: دَثَّ الصَّيَّادُ بِهِ دَثًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا رَمَى بِهِ مُتَقَارِبًا مِنَ وَرَاءِ الثِّيَابِ Ve şedîd ve mûlim darbe ile darb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَثَّ فُلاَنًا إِذَا ضَرَبَهُ فَآلَمَهُ Ve
دَثٌّ [dešamp;šamp;] Yana denir, جَنْبٌ [cenb] maʹnâsına. Ve öte kakmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَثَّهُ إِذَا دَفَعَهُ Ve ʹan-ʹilm olmayıp zann ve tahmînle söylenen habere denir; yukâlu: هَذَا دَثٌّ مِنْ خَبَرٍ أَيْ رَجْمٌ مِنْهٌ Ve cesed-i insânî vecaʹ-ı batn hâletinde olduğu gibi kıvrılıp burulmak maʹnâsınadır; yukâlu: دُثَّ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَفْعُولِ دَثًّا وَهُوَ الْتِوَاءٌ فِي الْجَسَدِ
اَلدَّثُّ [ed-dešamp;šamp;] (dâl’ın fethiyle) ve
اَلدِّثَاثُ [ed-dišamp;âšamp;] (dâl’ın kesriyle) Şol yağmura derler ki zaʹîf ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı