ed-dâbir ~ اَلدَّابِرُ

Kamus-ı Muhit - الدابر maddesi

اَلدَّابِرُ [ed-dâbir] (غَابِرٌ [ġâbir] vezninde) Tâbiʹ ve peyrev maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ دَابِرُهُ أَيْ تَابِعُهُ Ve her şey΄in âhir ve encâmına ıtlâk olunur; yukâlu: قَطَعَ اللهُ دَابِرَ الْأَعْدَاءِ وَغَابِرَهُ أَيْ آخِرَهُ وَمَا بَقِيَ مِنْهُ Ve bir nesnenin köküne ve asl ve esâsına ıtlâk olunur; yukâlu lehu: دَابِرٌ قَوِيٌّ أَيْ أَصْلٌ Ve nişândan işleyip öte güzerân eden oka ıtlâk olunur; yukâlu: سَهْمٌ دَابِرٌ إِذَا كَانَ يَخْرُجُ مِنَ الْهَدَفِ Ve kumar oklarından bî-nasîb olan oka ıtlâk olunur ki en geriye kalan ok olacaktır; yukâlu: مَا بَقِيَ فِي الْكِنَانَةِ إِلاَّ الدَّابِرُ وَهُوَ قِدْحٌ غَيْرُ فَائِزٍ وَهُوَ آخِرُ الْقِدَاحِ Ve kumsalda olan eşme kuyular üzere yaptıkları binâya denir. Ve binânın yere yakın olan eteklerine ıtlâk olunur, رَفْرَفُ الْبِنَاءِ [refrefu’l-binâ΄] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - الدابر maddesi

اَلدَّابِرُ [ed-dâbir] (bâ’nın kesriyle) Tâbiʹ maʹnâsınadır. Ve

دَابِرٌ [dâbir] Şol oka derler ki nişânı delip öte yanına geçe. Ve

دَابِرٌ [dâbir] Kumar oklarından فَائِزٌ [fâ΄iz]in mukâbili olandır. Ve

دَابِرٌ [dâbir] Bakiyye-i kavme dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı