eṡ-ṡalîl ~ اَلصَّلِيلُ

Kamus-ı Muhit - الصليل maddesi

اَلصَّلِيلُ [eṡ-ṡalîl] (ṡâd’ın fethiyle) Mutlakan bir nesne seslenmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلَّ الشَّيْءَ صَلِيلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَوَّتَ Ve atın dizginini devşirirken licâm uzun uzadı çinremek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلَّ اللِّجَامُ إِذَا امْتَدَّ صَوْتُهُ Ve kılıç dokundukta başta olan tolga seslenmek maʹnâsınadır ki kezâlik çinremek taʹbîr olunur; yukâlu: صَلَّ الْبَيْضُ إِذَا سُمِعَ لَهُ طَنِينٌ عِنْدَ الْقِرَاعِ Ve demir mîhı zor ile bir sert yere kakarken çat çat diye çatırdamak maʹnâsınadır; yukâlu: صَلَّ الْمِسْمَارُ إِذَا ضُرِبَ فَأُكْرِهَ أَنْ يَدْخُلَ فِي الشَّيْءِ يَعْنِي إِذَا سُمِعَ صَوْتُهُ عِنْدَ الضَّرْبِ Ve devenin be-gâyet susuzluktan bağırsakları kurumakla su içerken bağırsakları ötmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلَّتِ الْإِبِلُ إِذَا يَبِسَتْ أَمْعَاؤُهَا مِنَ الْعَطَشِ فَسُمِعَ لَهَا صَوْتٌ عِنْدَ الشُّرْبِ Ve su tulumu kurumak maʹnâsınadır ki çatırtıyı müstelzimdir; yukâlu: صَلَّ السِّقَاءُ إِذَا يَبِسَ

Vankulu Lugatı - الصليل maddesi

اَلصَّلِيلُ [eṡ-ṡalîl] (ṡâd’ın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Âvâz vermek; yukâlu: صَلَّ الْمِسْمَارُ وَغَيْرُهُ يَصِلُّ صَلِيلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي أَيْضًا إِذَا صَوَّتَ Ve

صَلِيلٌ [ṡalîl] Davar susuzluktan içerisi âvâz vermeğe dahi derler; yukâlu: جَاءَتِ الْخَيْلُ تَصِلُّ عَطَشًا وَذَلِكَ إِذا سَمِعْتَ لِأَجْوَافِهَا صَلِيلًا أَيْ صَوْتًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı