Ḩannân ~ حَنَّانٌ

Kamus-ı Muhit - حنان maddesi

اَلْحَنَّانُ [el-ḩannân] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Bir şey΄e pek şevk ve hanîn eden adama denir; yukâlu: هُوَ حَنَّانٌ إِلَيْهِ أَيْ يَشُوقُ إِلَيْهِVe

حَنَّانٌ [Ḩannân] ʹAzîmü’r-rahmet olan Hak celle ve ʹalâ hazretlerinin esmâ-i hüsnâsındandır, رَحِيمٌ [Raḩîm] maʹnâsına. Şârih der ki bu حَنِينٌ [ḩanîn] mâddesinden değildir, belki حَنَانٌ [ḩanân] mâddesindendir ki rahmet maʹnâsınadır; فَاللهُ حَنَّانٌ أَيْ رَحِيمٌ Ve baʹzılar dedi ki حَنَّانٌ [Ḩannân] kendiden iʹrâz edene ikbâl ve telattuf edici demektir. Ve

حَنَّانٌ [ḩannân] Şol oka denir ki parmak aralığında fır fır döndürüldükte fırıltısı zuhûr eder ola. Ve açık ve vâzıh yola denir, şâh-râh maʹnâsına. Ve Cuheyne kabîlesinden bir şâʹir ismidir. Ve ʹArabda bir feres-i maʹrûf adıdır. Ve Esed b. Nuvâs’ın lakabıdır. Ve şol deveye denir ki pek sürʹatinden hanîn ve nâle ederek gider ola; yukâlu: خِمْسٌ حَنَّانٌ أَيْ بَائِصٌ لَهُ حَنِينٌ مِنْ سُرْعَتِهِ

Vankulu Lugatı - حنان maddesi

اَلْحَنَّانُ [el-ḩannân] (ḩâ’nın fethi ve nûn’un teşdîdiyle) Rahmet sâhibi olan kimse. Ve

حَنَّانٌ [ḩannân] Âşikâre olan yola dahi derler, tarîk-i vâzıh maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı