ḣalḵ ~ خَلْقٌ

Kamus-ı Muhit - خلق maddesi

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre خَلْقٌ [ḣalḵ] takdîr maʹnâsına, ʹalâ-kavlin takdîr-i müstakîm maʹnâsına mevzûʹdur; yukâlu: خَلَقَ الْأَدِيمَ إِذَا قَدَّرَهُ أَوْ مُسْتَقِيمًا Baʹdehu bir nesneyi örneksiz ve asl ve misâlsiz ibdâʹ eylemek maʹnâsına istiʹmâl olundu ki hemân sıfat-ı rabbâniyyedir, lisânımızda ondan yaratmak ile taʹbîr olunur, ke-mâ fî kavlihi taʹâlâ: ﴿خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ﴾ أَيِ ابْتَدَعَهُمَا Ve bir nesneden bir nesneyi peydâ eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; kâle taʹâlâ: ﴿خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ﴾ Ve خَلْقٌ [ḣalḵ] nâs tarafına isnâden zikr olunursa hemân iki vechle istiʹmâl olunur: biri takdîr ve tahmîn ve birisi ihdâs-ı kizb maʹnâsına. Ve ﴿فَتَبَارَكَ اللهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ﴾ kerîmesi أَحْسَنُ الْمُقَدِّرِينَ maʹnâsınadır yâhûd zâʹimlerin zuʹmlerine mebnîdir. İntehâ. Ve

خَلْقٌ [ḣalḵ] Yalan peydâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَقَ الْإِفْكَ خَلْقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا افْتَرَاهُ Ve bir nesneyi yumuşatıp düpdüz ve hemvâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَقَ الشَّيْءَ إِذَا مَلَّسَهُ وَلَيَّنَهُ Ve bir nesneyi düzmek, sâhten maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَقَ الْكَلاَمَ وَغَيْرَهُ إِذَا صَنَعَهُ Ve sahtiyân makûlesini oranlayıp biçip dikmek, ʹalâ-kavlin biçmezden evvelce oranlamak maʹnâsınadır ki maʹnâ-yı mevzûʹdur; biçmeğe فَرْيٌ [fery] denir; yukâlu: خَلَقَ الْأَدِيمَ وَنَحْوَهُ خَلْقًا وَخَلْقَةً إِذَا قَدَّرَهُ وَحَزَرَهُ أَوْ قَدَّرَهُ قَبْلَ أَنْ يَقْطَعَهُ فَإِذَا قَطَعَهُ قِيلَ فَرَاهُ Şârih der ki mü΄ellif teşvîş eylemiştir, zîrâ bu misâl ibtidâʹ mâddede lâzımdır ve حَزَرَ maʹnâda dâhil değildir. Ve

خَلْقٌ [ḣalḵ] Ağacın budaklarını ve düğmelerini giderip düzeltmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَقَ الْعُودَ إِذَا سَوَّاهُ

Vankulu Lugatı - خلق maddesi

اَلْخَلْقُ [el-ḣalḵ] (ḣâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Takdîr yaʹnî oranlamak; tekûlu: خَلَقْتُ الْأَدِيمَ إِذَا قَدَّرْتَهُ قَبْلَ الْقَطْعِ Yaʹnî deriyi kesmek için oranlasan. Ve Ḩaccâc eyitti: “مَا خَلَقْتُ إِلَّا فَرَيْتُ وَمَا وَعَدْتُ إِلَّا وَفَيْتُ” Ve فَرْيٌ [fery] fâ΄ile ve râ-i mühmele ile katʹ maʹnâsınadır. Ve

خَلْقٌ [ḣalḵ] Kizb ihdâs etmeğe de derler; yukâlu: خَلَقَ الْإِفْكَ Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَتَخْلُقُونَ إِفْكًا﴾ (العنكبوت، 17) Ve إِفْكٌ [ifk] كِذْبٌ [kižb] gibidir veznen ve maʹnen.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı