اَلْخَلْبُ [el-ḣalb] (ضَرْبٌ [ḋarb] vezninde) Tırnakla yaralamak; ʹalâ-kavlin tırmalamak yâhûd tırnakla kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَبَهُ بِظُفُرِهِ خَلْبًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالأَوَّلِ اِذَا جَرَحَهُ أَوْ خَدَشَهُ أَوْ قَطَعَهُ Ve bir nesneyi yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَبَهُ اِذَا شَقَّهُ Ve yırtıcı cânver ve yırtıcı kuş tuʹme ve şikârını pençesiyle ve çıynağıyla kapıp almak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَبَ الْفَرِيسَةَ اِذَا أَخَذَهَا بِمِخْلَبِهِ Ve dil-rübâ mahbûb ve mahbûbeler hüsn ü cemâl ve şîve vü delâl ile bir bî-çâreyi âşüfte-hâl edip gönlünü kapıp ve ʹaklını uğurlamak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: خَلَبَتِ الْمَرْأَةُ فُلاَنًا عَقْلَهُ اِذَا سَلَبَهُ إِيَّاهُ Ve bu, maʹnâ-yı sâbıktan me΄hûzdur. Ve
خَلْبٌ [ḣalb] Isırmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَبَهُ أَيْ عَضَّهُ Ve
خَلْبٌ [ḣalb] ve
خِلاَبٌ [ḣilâb] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve
خِلاَبَةٌ [ḣilâbet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Aldamak ve firîfte eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَبَ فُلاَنًا خَلْبًا وَخِلاَبًا وَخِلاَبَةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ اِذَا خَدَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı