اَلرَّتَلُ [er-retel] (fethateynle) Bir nesne inci dizisi gibi vech-i latîf ve üslûb-ı mütenâsib üzere muntazam ve müretteb olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَتِلَ الشَّيْءُ رَتَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَنَاسَقَ وَانْتَظَمَ حُسْنًا Ve dişler inci gibi ak ve berrâk ve âbdâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَتِلَ الثَّغْرُ إِذَا كَانَ أَبْيَضَ كَثِيرَ الْمَاءِ Ve
رَتَلٌ [retel] Mübâlagaten vasf olur, hoş ve dil-keş ve rûşen kelama denir; yukâlu: كَلَامٌ رَتَلٌأَيْ حَسَنٌ Ve mutlakan hoş ve pâkîze ve latîf nesneye denir. Ve pek sıkı olmayıp seyrekçe olarak ak ve berrâk ve âbdâr olup inci dizisi gibi hemvâr ve nâzük dizilmiş dişlere denir; yukâlu: ثَغْرٌ رَتَلٌأَيْ مُفَلَّجٌ حَسَنُ التَّنْضِيدِ شَدِيدُ الْبَيَاضِ كَثِيرُ الْمَاءِ
اَلرَّتَلُ [er-retel] (fethateynle) Vâzıh ve rûşen olan söz; yukâlu: كَلَامٌ رَتَلٌ أَيْ مُرَتَّلٌ Ve
رَتَلٌ [retel] Düz biten dişe dahi derler; yukâlu: ثَغْرٌ رَتَلٌ إِذَا كَانَ مُسْتَوِيَ النَّبَاتِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı