اَلرَّحْرَحُ [er-raḩraḩ] ve
اَلرَّحْرَاحُ [er-raḩrâḩ] ve
اَلرَّحْرَحَانُ [er-raḩraḩân] (râ’ların fethiyle) Bol ve yayvan olan nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ رَحْرَحٌ وَرَحْرَاحٌ وَرَحْرَحَانُ أَيْ وَاسِعٌ مُنْبَسِطٌ [Ve] عَيْشٌ رَحْرَاحٌ [ʹayşun raḩrâḩun] bundan me΄hûzdur. Ve
رَحْرَحَانُ [Raḩraḩân] ʹUkâż nâm mahalle karîb bir dağın adıdır. Benû Temîm’in onda bir vakʹaları olmakla يَوْمُ رَحْرَحَانَ [yevmu Raḩraḩân] maʹrûftur.
رَحْرَحَانُ [Raḩreḩân] (râ’ların fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Bir dağın adıdır, ʹUkâż kurbünde. Ve عُكَاظٌ [ʹUkâż] ʹayn-ı mühmelenin zammıyla ve żâ-i muʹceme ile Mekke-i müşerrefe kurbünde bir yerin adıdır ki onda bâzâr durur. Ve يَوْمُ رَحْرَحَانَ [yevmu raḩraḩân] bundan me΄hûzdur ki Benî ʹÂmir’in Benî Temîm üzere gelmesi günüdür.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı