ḋafâṯat ~ ضَفَاطَةٌ

Kamus-ı Muhit - ضفاطة maddesi

اَلضَّفَاطَةُ [eḋ-ḋafâṯat] (سَخَافَةٌ [seḣâfet] vezninde) Câhil ve süst-re΄y ve nâdân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفُطَ الرَّجُلُ ضَفَافَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا جَهُلَ وَضَعُفَ رَأْيُهُ Kâle’ş-şârih ve minhu hadîsu ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu “أَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الضَّفَاطَةِ” Ve büyük karınlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفُطَ الرَّجُلُ إِذَا ضَخُمَ بَطْنُهُ Ve

ضَفَاطَةٌ [ḋafâṯat] Lehv âlâtından def ve dâ΄ireye, ʹalâ-kavlin def çalmağa denir. Şârih der ki İbn Sîrîn bir nikâha hâzır oldukta أَيْنَ ضَفَاطَتُكُنَّ dedi, yaʹnî “Definiz yâhûd çalmanız kandadır?” Gûyâ ki cehl ve gafletten nâşî olduğundan ıtlâk olundu.

Vankulu Lugatı - ضفاطة maddesi

اَلضَّفَاطَةُ [eḋ-ḋafâṯat] (ḋâd’ın fethiyle) Re΄y zaʹîf olmak; yukâlu: ضَفُطَ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ Ve

ضَفَاطَةٌ [ḋafâṯat] Def maʹnâsına da gelir ki âlet-i lehvdir. İbn Sîrîn bir nikâha hâzır oldukta “أَيْنَ ضَفَاطَتُكُنَّ” dedi yaʹnî “Definiz kandadır?” dedi. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: Defe İbn Sîrîn’in ضَفَاطَةٌ [ḋafâṯat] dediğinin vechi budur ki def lehv ve laʹibe ve cehle ve zaʹf-ı re΄ye râciʹdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı