ḋarbatun bikrun ~ ضَرْبَةٌبِكْرٌ

Kamus-ı Muhit - ضربةبكر maddesi

Şârih der ki takaddüm maʹnâsından me΄hûzdur. Ve بَاكِرَةٌ [bâkiret] taʹbîri galattır. Ve بِكْرٌ [bikr] müzekker ve mü΄ennese ıtlâk olunur, yaʹnî henüz tezevvüc eylememiş oğlana da denir. İntehâ. Ve

بِكْرٌ [bikr] Şol hatuna, kezâlik şol nâkaya ıtlâk olunur ki dûşîze hükmünde olur. Ve her şey΄in evveline بِكْرٌ [bikr] denir. Ve mesbûk bi’l-mesel olmayan ʹamel ve sanʹata ıtlâk olunur. Ve henüz hâmil olmamış sığır ineğine, ʹalâ-kavlin gencine denir ki dana taʹbîr olunur. Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿لاَ فَارِضٌ وَلاَ بِكْرٌ﴾ الآية، أَيْ لاَ مُسِنَّةٌ وَلاَ فَتِيَّةٌ Ve yağmuru çok sehâba denir; yukâlu: سَحَابَةٌ بِكْرٌ أَيْ غَزيرَةٌ Ve ebeveynin en evvelki veledine ıtlâk olunur ki ilk çocuğu taʹbîr olunur. ve en ibtidâ üzüm vermesi olan asmaya ıtlâk olunur; yukâlu: كَرْمٌ بِكْرٌ إِذَا حَمَلَ أَوَّلَ حَمْلِهِ Ve

ضَرْبَةٌبِكْرٌ [ḋarbatun bikrun] Şol kılıç darbesine ıtlâk olunur ki birde kesip katl eylemekle ikinciye hâcet komaya; yukâlu: ضَرْبَةٌ بِكْرٌ أَيْ لاَ تُثَنَّى Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “إِنَّ ضَرْبَةَ عَلِيٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ كَانَتْ بِكْرًا” أَيْ قَاطِعَةً قَاتِلَةً بِوَاحِدَةٍ لاَ يَحْتَاجُ أَنْ يُعِيدَهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı