afâr ~ عَفَارٌ

Kamus-ı Muhit - عفار maddesi

اَلْعَفَارُ [el-ʹafâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Dişi hurmâyı aşılamak, تَلْقِيحُ النَّخْلِ [telḵîḩu’n-naḣl] maʹnâsınadır ki ismdir. Ve

عَفَارٌ [afâr] Bir gûne şecer adıdır ki âteş-nâk olmakla ondan ʹArablar çakmak ittihâz ederler, niteki ḣم،ر،خḢ ve ḣم،ج،دḢ mâddelerinde beyân olundu. Müfredi عَفَارَةٌ [ʹafâret]tir. Tuḩfe tercemesinde عَفَارٌ [ʹafâr] koca yemişi ağacıyla müfesser olmakla zâhiren yabanî nevʹi olur. Şârih der ki ﴿أَفَرَأَيْتُمُ النَّارَ الَّتِي تُورُونَ أَأَنْتُمْ أَنْشَأْتُمْ شَجَرَتَهَا﴾ الآية kerîmesinde شَجَرَة [şeceret]ten murâd zikr olunan مَرْخٌ [merḣ] ve عَفَارٌ [ʹafâr] olduğu baʹzı müfessirlerin kavlidir. Ve

عَفَارٌ [ʹafâr] Mekke ile Ṯâ΄if beyninde bir mevziʹ adıdır. Ve katıksız sâdece müretteb olan sevîka denir. Ve katıksız ekmeğe denir, tekûlu: أَكَلْتُ عَفَارًا أَيْ خُبْزًا بِلاَ إِدَامٍ

Vankulu Lugatı - عفار maddesi

اَلْعَفَارُ [el-ʹafâr] (ʹayn’ın fethiyle) Şol ağaçtır ki ondan od çıkarırlar. Ve fi’l-meseli: “فِي كُلِّ شَجَرٍ نَارٍ وَاسْتَمْجَدَ الْمَرْخُ وَالْعَفَارُ” Yaʹnî “Her ağaçta âteş vardır ve lâkin مَرْخٌ [merḣ] ve عَفَارٌ [ʹafâr] tafdîl olunmuştur.” Ve

عَفَارٌ [ʹafâr] Kezâlik hurmâ ağacını ıslâh edip ona erkek hurmâ ağacından nesne ilsâk etmektir; yukâlu: كُنَّا فِي الْعَفَارِ وَهُوَ بِالْفَاءِ أَشْهَرُ مِنْهُ بِالْقَافِ Ve

عَفَارٌ [ʹafâr] Kezâlik قَفَارٌ [ḵafâr]da lügattır ki قَفَارٌ [ḵafâr] katıksız ekmektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı