ʹużûb ~ عُظُوبٌ

Kamus-ı Muhit - عظوب maddesi

اَلْعَظْبُ [el-ʹażb] (ʹayn’ın fethi ve żâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Kuş kuyruğunun dibini sürʹatle oynatmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَظَبَ الطَّائِرُ عَظْبًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا حَرَّكَ زِمِكَّاهُ بِسُرْعَةٍ Ve

عَظْبٌ [ʹażb] ve

عُظُوبٌ [ʹużûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir nesneye sabr ve sebâtla müdâvemet edip pâyidâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَظَبَ عَلَيْهِ عَظْبًا وَعُظُوبًا إِذَا لَزِمَهُ وَصَبَرَ عَلَيْهِ ve yukâlu: إِنَّهُ لَحَسَنُ الْعُظُوبِ عَلَى الْمُصِيبَةِ أَيْ إِنَّهُ حَسَنُ التَّصَبُّرِ جَمِيلُ الْعَزَاءِ Ve

عَظْبٌ [ʹażb] Devâbb ve mevâşî üzere kâ΄im ve mukayyed olup riʹâyet ve tîmârları husûsunda dâ΄imâ ihtimâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَظَبَ فُلاَنٌ عَلَى مَالِهِ إِذَا أَقَامَ عَلَيْهِ Ve gövdenin derisinin rutûbeti çekilip kupkuru olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَظَبَ جِلْدُهُ إِذَا يَبِسَ Ve el kesret-i ʹamelden gılzatlanıp nasır bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: عَظَبَتْ يَدُهُ إِذَا غَلُظَتْ عَلَى الْعَمَلِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı