اَلْعِيَاذُ [el-ʹiyâž] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Masdardır, niteki zikr olundu. Ve
عِيَاذٌ [ʹiyâž] Sığınacak yere ıtlâk olunur; tesmiye bi’l-masdardır; tekûlu: هُوَ عِيَاذِي أَيْ مَلْجَئِي Ve şol kuşa ıtlâk olunur ki ahzına mâniʹ olur dağ ve sâ΄ir mahalle penâh etmiş ola. Bunda masdar bi-maʹnâ fâʹildir. Ve
عِيَاذٌ [ʹiyâž] Âhû ve sâ΄ir hayvân yakında doğurmuş olmak maʹnâsınadır ki meʹâz-ı veled olmaktan ʹibârettir; yukâlu: عَاذَتِ الظَّبْيَةُ وَغَيْرُهَا عِيَاذًا إِذَا كَانَتْ حَدِيثَةَ النِّتَاجِ
اَلْعِيَاذُ [el-ʹiyâž] (ʹayn’ın kesriyle) Sığınacak yer, melce΄ maʹnâsına; yukâlu: هُوَ عِيَاذِي أَيْ مَلْجَإِي Ve
عِيَاذٌ [ʹiyâž] Âhûnun yâhûd nâkanın tâze doğurması; yukâlu: هِيَ فِي عِيَاذِهَا أَيْ بِحَدَثَانِ نِتَاجِهَا Ve حَدَثَانٌ [ḩadešamp;ân] fethateynle tâzelik maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı