ʹAvân ~ عَوَانٌ

Kamus-ı Muhit - عوان maddesi

اَلْعَوَانُ [el-ʹavân] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Şol cenge denir ki mukaddem bir defʹa dahi uğraş olmuş ola ki murâd defʹa-i sâniye olan cenk ve kıtâldir, gûyâ ki defʹa-i ûlâ bikr olur; yukâlu: بَيْنَهُمْ حَرْبٌ عَوَانٌ وَهِيَ مِنَ الْحُرُوبِ الَّتِي قُوتِلَ فِيهَا مَرَّةً Ve şol sığır ineğine ve kısrağa denir ki batn-ı bikrden sonra doğurmuş ola ki murâd ibtidâ doğurmuş olandır ki orta yaşlı olur; yukâlu: بَقَرَةٌ وَفَرَسٌ عَوَانٌ إِذَا كَانَتْ نُتِجَتْ بَعْدَ بَطْنِهَا الْبِكْرِ Ve taht-ı zevcde olan hatuna denir ki bu dahi orta yaşlı olur; cemʹi عُونٌ [ʹûn] gelir ʹayn’ın zammıyla. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-meselu: “لَا تُعَلَّمُ الْعَوَانُ الْخِمْرَةَ” Yaʹnî “Orta yaşlı hatuna خِمَارٌ [ḣimâr] bürünmeği taʹlîm etme; o müstagniyedir.” Ve

عَوَانٌ [ʹAvân] Sâhil-i Baḩr-i Yemen’de bir belde adıdır. Ve yağmur yağmış yere denir.

Vankulu Lugatı - عوان maddesi

اَلْعُونُ [el-ʹûn] (ʹayn’ın zammı ve meddiyle) Cemʹi, orta yaşlılar maʹnâsına. Ve fi’l-meseli: اَلْعَوَانُ لَا تُعَلَّمُ الْخِمْرَةَ” Yaʹnî “Orta yaşlı olan ʹavrete leçek örtünmek öğretilmez.” Ve

حَرْبٌ عَوَانٌ [ḩarbun ʹavânun] Şol uğraşa derler ki onda tekrâr mukâtele vâkiʹ ola, gûyâ ki merre-i ûlâ bikr olur. Ve

عَوَانٌ [ʹavân] Şol sığıra dahi derler ki ne katı yaşlı ve ne katı tâze ola. Ve

عَوْنٌ [ʹavn] عَانَةٌ [ʹânet]in dahi cemʹi gelir, yaban hımârları maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı