اَلْفَحْمُ [el-faḩm] (fâ’nın fethiyle) ve
اَلْفُحَامُ [el-fuḩâm] ve
اَلْفُحُومُ [el-fuḩûm] (fâ’ların zammıyla) Çocuk ağlamaktan soluğu kesilmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَمَ الصَّبِيُّ وَفَحِمَ فَحْمًا وَفُحَامًا وَفُحُومًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا بَكَى حَتَّى انْقَطَعَ نَفَسُهُ وَيُقَالُ فُحِمَ الصَّبِيُّ عَلَى الْمَجْهُولِ Ve koç bağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَمَ الْكَبْشُ إِذَا صَاحَ Ve
فُحُومٌ [fuḩûm] Kuyunun suyu cârî olmayıp durgun olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَمَتِ الْقَلِيبُ فُحُومًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا سَكَنَ مَاؤُهَا
اَلْفُحَامُ [el-fuḩâm] (fâ’nın zammı ve ḩâ’nın tahfîfiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: فَحَمَ الصَّبِيُّ يَفْحَمُ فُحُومًا وَفُحَامًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا بَكَى حَتَّى يَنْقَطِعَ صَوْتُهُ Ve
فُحُومٌ [fuḩûm] Koyunun çağırmaktan âvâzı boğulmağa dahi derler; yukâlu: ثَغَا الْكَبْشُ حَتَّى فَحَمَ أَيْ صَارَتْ فِي صَوْتِهِ بُحُوحَةٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı