اَلْخِصُّ [el-ḣiṡṡ] (ḣâ’nın kesriyle) Mutlakan eksik şey΄e denir; yukâlu: شَهْرٌ خِصٌّ أَيْ نَاقِصٌ
اَلْخُصُّ [el-ḣuṡṡ] (ḣâ’nın zammıyla) Sâzlıktan ve kamıştan olan eve denir ki Türkmenler ve Kürtler huğ taʹbîr ederler; ʹalâ-kavlin yalnız tavanı tahtalar ile örtülmemiş eve denir, أَزَجٌ [ezec] dedikleri ev gibi. Cemʹi خِصَاصٌ [ḣiṡâṡ]tır ḣâ’nın kesriyle ve خُصُوصٌ [ḣuṡûṡ]tur. Kavl-i sânîye göre duvarları sâzlık olup yalnız sakfı tahta olandır ki çatma olur. Ve
خُصٌّ [ḣuṡṡ] Mey-hâneye denir, her ne kadar sâzlıktan binâ olunmuş değil ise de. Ve iyi bâdeye denir, خَمْرٌ جَيِّدٌ maʹnâsına.
اَلْخَصُّ [el-ḣaṡṡ] (ḣâ’nın fethi ve ṡâd’ın teşdîdiyle) ve
اَلْخُصُوصُ [el-ḣuṡûṡ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلْخُصُوصِيَّةُ [el-ḣuṡûṡiyyet] (ḣâ’nın zammı ve fethiyle) ve
اَلْخِصِّيصَى [el-ḣiṡṡîṡâ] (خِلِّيفَى [ḣillîfâ] vezninde ve medd ile) ve
اَلْخِصِّيَّةُ [el-ḣiṡṡiyyet] (ḣâ’nın kesriyle) ve
اَلتَّخِصَّةُ [et-teḣiṡṡat] (تَحِلَّةٌ [taḩillet] vezninde) Bir kimseyi bir nesne ile tafdîl eylemek maʹnâsınadır ki o kimseyi o nesne ile müşârikinden müteferrid ve mümtâz eylemekten ʹibârettir; yukâlu: خَصَّ فُلاَنًا بِالشَّيْءِ خَصًّا وَخُصُوصًا وَخُصُوصِيَّةً وَخِصِّيصَى وَخِصِّيَّةً وَتَخِصَّةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا فَضَّلَهُ بِهِ وَكَذَا خَصَّهُ بِالْوُدِّ إِذَا فَضَّلَهُ بِهِ دُونَ غَيْرِهِ
اَلْخُصُّ [el-ḣuṡṡ] (ḣâ’nın zammıyla) Kamıştan olan ev.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı