اَلْخُلاَّصُ [el-ḣullâṡ] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Evde ve odada olan halel ve rahneye denir; tekûlu: سُدَّ خُلاَّصُ الْبَيْتِ أَيْ خَلَلُهُ
اَلْخِلاَصُ [el-ḣilâṡ] (ḣâ’nın kesriyle) اِثْرٌ [išamp;r] maʹnâsınadır ki hemzenin kesriyledir, bu dahi zikr olunan yağın hülâsasına denir. Ve âteşle خُلاَصَةٌ [ḣulâṡat] olunmuş altına ve gümüşe ve kere yağına denir; yukâlu: هَذَا خِلاَصُ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالزُّبْدِ أَيْ مَا أَخْلَصَتْهُ النَّارُ مِنْهَا Mü΄ellifin وَالزُّبْدِ kavli ıttırâdîdir.
اَلْخِلَاصُ [el-ḣilâṡ] (ḣâ’nın kesriyle) Kezâlik خُلَاصَةٌ [ḣulâṡat] maʹnâsınadır, Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı