el-ḣulliyy ~ اَلْخُلِّيُّ

Kamus-ı Muhit - الخلي maddesi

اَلْخَلْيُ [el-ḣaly] (رَمْيٌ [remy] vezninde) Tâze ot biçmek yâhûd çekip koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَا فُلَانٌ اَلْخَلَا خَلْيًا إِذَا جَزَّهُ أَوْ نَزَعَهُ ve yukâlu: خَلَا الْمَاشِيَةَ إِذَا جَزَّ لَهَا خَلًا Ve atın ağzına gem vurmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَلَا الْفَرَسَ إِذَا أَلْقَى فِي فِيهِ اللِّجَامَ Ve atın ağzından gemi çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَا اللِّجَامَ عَنْ فِيهِ إِذَا نَزَعَهُ Ve tencerenin altına odun sokmak yâhûd tencere içre et komak maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَا الْقِدْرَ إِذَا أَلْقَى تَحْتَهَا حَطَبًا أَوْ طَرَحَ فِيهَا لَحْمًا Ve davara yem için torbaya arpa komak maʹnâsınadır; yukâlu. خَلَا الشَّعِيرَ فِي الْمِخْلَاةِ إِذَا جَمَعَهُ فِيهَا

اَلْخَلِيُّ [el-ḣaliyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Bu dahi fârig ve bî-hemm ü gâ΄ile adama denir; Cemʹi خَلِيُّونَ [ḣaliyyûn] ve أَخْلِيَاءُ [aḣliyâ΄] gelir; yukâlu: هُوَ خَلِيٌّ أَيْ فَارِغٌ Ve ergen adama ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ خَلِيٌّ أَيْ لَا زَوْجَةَ لَهُ Ve arı kovanına denir, خَلِيَّةٌ [ḣaliyyet] gibi.

Vankulu Lugatı - الخلي maddesi

اَلْخُلِّيُّ [el-ḣulliyy] (ḣâ’nın zammı ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol devedir ki şûr olmayan otu otlaya; yukâlu: بَعِيرٌ خُلِّيٌّ وَإِبِلٌ خُلِّيَّةٌ

اَلْخَلْيُ [el-ḣaly] (ḣâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Tâze ot biçmek.

اَلْخَلِيُّ [el-ḣaliyy] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol kimsedir ki onun gussası olmaya. Ve bu شَجِيٌّ [şecî]nin mukâbilidir şîn-i muʹceme ile ve cîm ile gam-nâk maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı