el-ḣals ~ اَلْخَلْس

Kamus-ı Muhit - الخلس maddesi

اَلْخُلْسُ [el-ḣuls] (ḣâ’nın zammıyla) Beyâzı sümretle muhtelit olan kızıl benizli hatunlara denir; خَلْسَاءُ [ḣalsâ΄] müfredidir takdîren yâhûd خَلِيسٌ [ḣalîs]tir faʹîl vezninde ki müzekker ve mü΄ennese şâmildir yâhûd خِلاَسِيَّةٌ [ḣilâsiyyet]tir ki zâ΄idini yaʹnî yâ ile hâ’yı hazf takdîrî üzere, gûyâ ki خِلاَسٌ [ḣilâs] lafzını cemʹ eylemiş olur, كِتَابٌ [kitâb] ve كُتُبٌ [kutub] gibi.

اَلْخَلْسُ [el-ḣals] (ḣâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Şol kuru çayıra denir ki dibinden tâze çayır bitmekle birbirine muhtelit ola; yukâlu: فِي الْمَرْعَى خَلْسٌ وَهُوَ الْكَلَأُ الْيَابِسُ يَنْبُتُ فِي أَصْلِهِ الرَّطْبُ فَيَخْتَلِطُ Ve

خَلْسٌ [ḣals] Masdar olur, kapmak maʹnâsına; niteki خِصِّيصَى [ḣiṡṡîṡâ] vezninde خِلِّيسَى [ḣillîsâ] dahi bu maʹnâda masdardır; yukâlu: خَلَسَ الشَّيْءَ خَلْسًا وَخِلِّيسَى مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا سَلَبَهُ Şârih der ki خَلْسٌ [ḣals] ʹalâ-gafletin kapmak ve خَطْفٌ [ḣaṯf] şâhîn gibi sürʹatle kapmak maʹnâsınadır.

Vankulu Lugatı - الخلس maddesi

اَلْخَلْس [el-ḣals] (ḣâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Kapmak; tekûlu: خَلَسْتُ الشَّيْءَ إِذَا اسْتَلَبْتَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı