اَلرَّدَّةُ [er-reddet] (râ’nın fethiyle) Çirkînlik, kubh maʹnâsınadır ki merdûdiyyeti müstelzimdir; yukâlu: فِي وَجْهِهِ رَدَّةٌ أَيْ قُبْحٌ
اَلرِّدَّةُ [er-riddet] (râ’nın kesriyle) إِرْتِدَادٌ [irtidâd] lafzından ismdir, mürtedliğe denir, ke-mâ se-yuzkeru; yukâlu: قَتَلُوا أَهْلَ الرِّدَّةِ أَيِ الْإِرْتِدَادِ عَنِ الدِّينِ Ve
رِدَّةٌ [riddet] Davarın doğurmazdan akdemce memesi süt ile dolmasına denir ki mukaddemâ çekilen sütünün ricʹatinden ʹibârettir. Ve
رِدَّةٌ [riddet] Zekanda yaʹnî enekte olan gerilik yaʹnî içeri doğru kaçıklık ve basıklığa denir, gûyâ ki uzayacak iken ricʹat edip kalmıştır; yukâlu: فِي ذَقَنِهِ رِدَّةٌ أَيْ تَقَاعُسٌ Ve dağdan geri ʹaks eden sedâya ıtlâk olunur; tekûlu: سَمِعْتُ رِدَّةَ الْجَبَلِ أَيْ صَدَاهُ Ve devenin ikinci mertebede su içmesine ıtlâk olunur; yukâlu: شَرِبَتِ الْإِبِلُ رِدَّةً أَيْ عَلَلاً
اَلرِّدَّةُ [er-riddet] (râ’nın kesriyle) رَدَّ-يَرُدُّ den masdardır; yukâlu: رَدَّهُ يَرُدُّهُ رَدًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve
رِدَّةٌ [riddet] Mürtedd olmağa da derler ismdir, إِرْتِدَادٌ [irtidâd]dan. Ve
رِدَّةٌ [riddet] Memenin sütle dolmasına da derler, doğurmazdan evvel.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı