اَلزُّلُجُ [ez-zuluc] (zammeteynle) Sıyrıncak olan yalçın kayalara ıtlâk olunur, صُخُورٌ مُلْسٌ maʹnâsına. Zâhiren زَلِيجٌ [zelîc] müfredidir.
اَلزَّلَجُ [ez-zelec] (zâ’nın ve lâm’ın fethiyle ve lâm’ın sükûnuyla câ΄izdir) Ayak kayıp tayınmak maʹnâsınadır, زَلَقٌ [zelaḵ] gibi; yukâlu: زَلِجَ قَدَمُهُ زَلَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ بِمَعْنَى زَلَقَ
اَلزَّلْجُ [ez-zelc] (zâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve
اَلزَّلِيجُ [ez-zelîc] (zâ’nın fethiyle) Yere ayağını pek basmayıp keklik kayar tarzında hiffet ve sürʹatle yürüyüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ فُلاَنٌ يَزْلِجُ زَلْجًا وَزَلِيجًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا خَفَّ عَلَى اْلأَرْضِ Ve
زَلْجٌ [zelc] مِزْلاَجٌ [mizlâc] ile kapıyı kapayıp bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: زَلَجَ الْبَابَ زَلَجًا إِذَا أَغْلَقَهُ بِالْمِزْلاَجِ
اَلزَّلْجُ [ez-zelc] ve
اَلزَّلَجُ [ez-zelec] (zâ’nın fethiyle ve lâm’ın sükûnuyla ve fethiyle) Dayıncak yer; yukâlu: مَكَانٌ زَلْجٌ وَزَلَجٌ أَيْ زَلِقٌ Ve
زَلَجٌ [zelec] Hafîf olmağa dahi derler; yukâlu: مَرَّ يَزْلِجُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا خَفَّ عَلَى الْأَرْضِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı