eḋ-ḋaben ~ اَلضَّبَنُ

Kamus-ı Muhit - الضبن maddesi

اَلضَّبَنُ [eḋ-ḋaben] (fethatyenle) Eksikliğe denir; yukâlu: بِهِ ضَبَنٌ أَيْ وَكْسٌ

اَلضَّبِنُ [eḋ-ḋabin] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْمَضْبُونُ [el-maḋbûn] Bunlar da aslâ artmaz olan yufkaca suya denir; yukâlu: مَاءٌ ضَبْنٌ وَضَبِنٌ وَمَضْبُونٌ أَيْ مَشْفُوفٌ لَا فَضْلَ فِيهِ Ve

مَضْبُونٌ [maḋbûn] Kötürüme denir; yukâlu: رَجُلٌ مَضْبُونٌ أَيْ زَمِنٌ

اَلضَّبْنُ [eḋ-ḋabn] (غَبْنٌ [ġabn] vezninde) Şol yufka suya denir ki aslâ artmaz ola, ke-mâ se-yuzkeru. Ve

ضَبْنٌ [ḋabn] Masdar olur, menʹ ve sarf eylemek maʹnâsınadır ki mühmele ile صَبْنٌ [ṡabn] lafzında lügattir; yukâlu: ضَبَنَ الْهَدِيَّةَ ضَبْنًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا كَفَّهَا وَمَنَعَهَا Ve yükü koltuk ile böğür aralığına çalıp götürmek maʹnâsınadır; ve minhu: أَوَّلُ الْحَمْلِ الْأَبْطُ ثُمَّ الضَّبْنَ ثُمَّ الْحَضْنُ Yaʹnî “Merâtib-i hamlin evveli yükü koltuğa çalıp götürmektir” Zîrâ evvel-i vehlede hâmilin kuvvet ve neşâtı yerinde olur, baʹdehu giderek fütûr gelmekle aşağıca inip sonra dahi aşağıya sıyrılır.

اَلضِّبْنُ [eḋ-ḋibn] (ḋâd’ın kesriyle) Şol pek yere denir ki kazmaktan halk ʹâciz ola. Ve bedende koltuk ile böğürün aralığına denir; yukâlu: إِحْتَمَلَهُ فِي ضِبْنِهِ وَهُوَ مَا بَيْنَ الْإِبْطِ وَالْكَشْحِ

Vankulu Lugatı - الضبن maddesi

اَلضَّبِنُ [eḋ-ḋabin] (ḋâd’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Dar yer, mekân-ı dayyik maʹnâsına.

اَلضِّبْنُ [eḋ-ḋibn] (ḋâd’ın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Koltukla böğrün mâ-beyni; yukâlu: أَوَّلُ الْجَنْبِ اَلْإِبْطُ ثُمَّ الضِّبْنُ ثُمَّ الْحِضْنُ Yaʹnî insânın yanının ibtidâsı koltuktur ve onun mâ-baʹdi ki böğür nihâyet bulduğu yerdir, حِضْنٌ [ḩiḋn]dir ve bunların mâ-beyni ضِبْنٌ [ḋibn]dir. Ve nüsah-ı Ṡıḩâḩ’ın ekserinde ve Ḵâmûs nüshalarında أَوَّلُ الْحَمْلِ vâkiʹ olmuştur أَوَّلُ الْجَنْبِ bedeline, lâkin zâhir olan اَوَّلُ الْجَنْبِ dir. Ve baʹzı nüsah-ı Ṡıḩâḩ’ta أَوَّلُ مَرَاتِبِ الْحَمْلِ vâkiʹ olmuş,bu takdîrce maʹnâ-yı masdarî murâd olması zâhir olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı