el-ʹuḵâl ~ اَلْعُقَالُ

Kamus-ı Muhit - العقال maddesi

اَلْعُقَّالُ [el-ʹUḵḵâl] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Ḩavṯ b. Ebî Câbir’in feresi ismidir. Ve dâbbe kısmının ayaklarına mahsûs bir ʹillet ismidir yürümeğe başladıkta bir sâʹat kadar aksayıp baʹdehu küşâde ve münbasıt olur. Baʹzılar at kısmına tahsîs eylediler.

اَلْعِقَالُ [el-ʹiḵâl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Devenin dizini bağladıkları ipe denir. Ve ʹArabların عِقَالُ الْمِئِينَ [ʹiḵâlu’l-mi΄în] taʹbîrleri ki مِئِينَ cemʹ bünyesiyledir, bundan me΄hûzdur, şol şerîf ve ʹâlî-şân adama denir ki esîr oldukta fekâke ve fidâsı niçe yüz mihâr deve ola. Ve

عِقَالٌ [ʹiḵâl] Deveden ve koyundan bir senelik lâzım gelen zekâta denir; ve minhu kavlu Ebî Bekr radıyallâhu ʹanhu hîne’mteneʹati’l-ʹArabu ʹan edâ΄i’z-zekâti ileyhi: “لَوْ مَنَعُونِي عِقَالًا كَانُوا يُؤَدُّونَهُ إِلَى رَسُولِ اللهُ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَقَاتَلْتُهُمْ عَلَيْهِ” Ve

عِقَالٌ [ʹİḵâl] Bir recülün ismidir. Ve

عِقَالٌ [ʹiḵâl] Genç dişi deveye denir.

Vankulu Lugatı - العقال maddesi

اَلْعُقَالُ [el-ʹuḵâl] (ʹayn’ın zammı ve ḵâf’ın teşdîdiyle) Şol aksamaktır ki davarın ayaklarına ʹârız olur.

اَلْعِقَالُ [el-ʹiḵâl] (ʹayn’ın kesri ve ḵâf’ın tahfîfiyle) Şol iptir ki onunla devenin dizin bağlarlar. Ve

عِقَالٌ [ʹiḵâl] Bir yılda lâzım olan sadakaya derler; yukâlu: عَلَى بَنِي فُلَانٍ عِقَالَانِ أَيْ صَدَقَةُ سَنَتَيْنِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı