el-ʹuḵuṡ ~ اَلْعُقُصُ

Kamus-ı Muhit - العقص maddesi

اَلْعُقُصُ [el-ʹuḵuṡ] (عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde) İşkenbeye denir, كَرِشٌ [keriş] maʹnâsına. Ve bahîl ve nâkese ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ عُقُصٌ أَيْ بَخِيلٌ

اَلْعَقْصُ [el-ʹaḵṡ] (نَقْصٌ [naḵṡ] vezninde) Saçı örüp bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَصَ شَعْرَهُ عَقْصًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ضَفَرَهُ وَفَتَلَهُ

اَلْعَقَصُ [el-ʹaḵaṡ] (fethateynle) ʹArûziyyûn ıstılâhında bahr-i vâfirin cüz΄ü olan müfâʹaletün lafzında عَصْبٌ [ʹaṡb] ʹilletini icrâ eyledikten sonra خَرْمٌ [ḣarm] eylemekten ʹibârettir, niteki işbu: ḣلَوْلاَ مَلِكٌ رَؤُوفٌ رَحِيمٌ || تَدَارَكَنِي بِرَحْمَتِهِ هَلَكْتُḢ beytinde vâkiʹ olmuştur.

اَلْعَقِصُ [el-ʹaḵiṡ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol münʹakid kumluğa denir ki onda bir türlü sülûk edecek yol olmaya.

Vankulu Lugatı - العقص maddesi

اَلْعِقَصُ [el-ʹiḵaṡ] (ʹayn’ın kesri ve ḵâf’ın fethiyle) Cemʹi, baş üzere devşirilmiş saçlar maʹnâsına.

اَلْعَقْصُ [el-ʹaḵṡ] (ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Saçı bürüp baş üzerinde cemʹ etmektir. Ebû ʹUbeyd eyitti: Tâ΄ife-i nisânın bu makûle saça عَقِيصَةٌ [ʹaḵîṡat] dediklerinin vechi budur, nitekim gelir.

اَلْعَقَصُ [el-ʹaḵaṡ] (fethateynle) Bahîl ve bed-hû olmak; yukâlu: عَقِصَ عَقَصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

اَلْعَقِصُ [el-ʹaḵiṡ] (ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın kesriyle) Şol kumdur ki onda yol olmaya. Ve

عَقِصٌ [ʹaḵiṡ] Kezâlik bahîle ve bed-hû olan kimseye derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı