el-ḵufyet ~ اَلْقُفْيَةُ

Kamus-ı Muhit - القفية maddesi

اَلْقُفْيَةُ [el-ḵufyet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Sayyâdın tepelerde kazdığı çukura denir ki sibâʹ ona düşmekle sayd olunur.

اَلْقَفِيَّةُ [el-ḵafiyyet] (غَنِيَّةٌ [ġaniyyet] vezninde) ve

اَلْمَقْفِيَّةُ [el-maḵfiyyet] (مَرْمِيَّةٌ [mermiyyet] vezninde) Ensesinden zebh olunmuş koyuna denir; yukâlu: شَاةٌ قَفِيَّةٌ وَمَقْفِيَّةٌ أَيْ ذُبِحَتْ مِنْ قَفَاهَا Ve

قَفِيَّةٌ [ḵafiyyet] Sâ΄ir üzere bâ΄is-i fazl ü tefevvuk olan meziyyet ve fazîlete denir; yukâlu: لَهُ قَفِيَّةٌ أَيْ مَزِيَّةٌ عَلَى الْغَيْرِ Ve bir adamın ardında bâkî kalan halefine ve kafâ-dârına denir, قَفِيٌّ [ḵafiyy] gibi, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - القفية maddesi

اَلْقَفِيَّةُ [el-ḵafiyyet] (ḵâf’ın fethi ve fâ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol koyundur ki ensesinden boğazlanmış ola, Ebû Zeyd rivâyeti üzere; yukâlu: هَذِهِ شَاةٌ قَفِيَّةٌ أَيْ مَذْبُوحَةٌ مِنْ قَفَاهَا Ve gayrılar شَاةٌ قَفِينَةٌ derler nûn-ı zâ΄ide ile

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı