اَلْمِلْدَسُ [el-mildes] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Şol iri taşa denir ki onunla çekirdek ufatırlar. Ve yere pek pek basarak yürür olan kimseye ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ مِلْدَسٌ أَيْ شَدِيدُ الْوَطْءِ
اَلْمُلَدَّسٌ [el-muleddes] (mîm’in zammı ve dâl’ın fethi ve teşdîdiyle) Islâh olunan خُفٌّ [ḣuff]; yukâlu: خُفٌّ مُلَدَّسٌ كَمَا تَقُولُ ثَوْبٌ مُلَدَّمٌ وَمُرَدَّمٌ
اَلْمِلْدَسُ [el-mildes] (mîm’in kesriyle ve lâm’ın sükûnu ve dâl’ın fethiyle) مِلْطَسٌ [milṯas] maʹnâsında lügattır. Ve مِلْطَسٌ [milṯas] mîm’in kesriyle ve ṯâ ve sîn-i mühmeleteyn ile şol büyük taşa derler ki onunla çekirdek ufatırlar. Ve gâh olur şedîdü’l-vat΄ olan erkek o taşa teşbîh olunup ona dahi مِلْدَسٌ [mildes] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı