اَلْمَلْسُ [el-mels] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Dâbbeyi ʹunf ve şiddetle sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَسَ الْإِبِلَ مَلْسًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا سَاقَهُ شَدِيدًا Ve karanlık karışmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَسَ الظَّلاَمُ إِذَا اخْتَلَطَ Ve koçu eneyip damarlarıyla çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَسَ الْكَبْشَ إِذَا سَلَّ خُصْيَتَيْهِ بِعُرُوقِهِمَا
اَلْمَلَسُ [el-meles] (fethateynle) Gece karanusu muhtelit olmak; ve minhu kavluhum: أَتَيْتُهُ مَلَسَ الظَّلَامِ أَيْ حِينَ اخْتَلَطَ الظَّلَامُ
اَلْمَلْسُ [el-mels] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Koçu eneyip hâyasın damarlarıyla çıkarmak. Ve
مَلْسٌ [mels] Berk sürmeğe dahi derler, sevk-i şedîd maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı