اَلنُّزَكُ [en-nuzek] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Şol kimseye denir ki dâ΄imâ nâsı taʹn ve taʹrîz ve taʹyîble âzürde eder ola; yukâlu: رَجُلٌ نُزَكٌ أَيْ عَيَّابٌ لُمَزَةٌ
اَلنِّزْكُ [en-nizk] (nûn’un kesri ve fethiyle) Keler ve bozumca taʹbîr olunan cânverlerin âlet-i tenâsülüne denir. Bunların ikişer zekeri olur.
اَلنَّزْكُ [en-nezk] (نَزْقٌ [nezḵ] vezninde) نَيْزَكٌ [neyzek] ile dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَكَهُ نَزْكًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا طَعَنَهُ بِالنَّيْزَكِ Ve bir adama bilâ-mûcib bed söyleyip taʹn ve âzâr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَزَكَ فُلَانًا إِذَا أَسَاءَ الْقَوْلَ فِيهِ وَرَمَاهُ بِغَيْرِ حَقٍّ
اَلنِّزْكُ [en-nizk] (nûn’un kesri ve zâ’nın sükûnuyla) Kelerin zekeridir. ʹArab tâ΄ifesi şöyle zuʹm eder ki kelerin iki zekeri ola.
اَلنَّزْكُ [en-nezk] (nûn’un fethi ve zâ’nın sükûnuyla) Dürtmek, taʹn maʹnâsına. Ve kezâlik sözle taʹn etmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı