اَلنَّعِظُ [en-neʹiż] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Pek iştihâlı ferce denir; yukâlu: حِرٌ نَعِظٌ أَيْ شَبِقٌ
اَلنَّعْظُ [en-naʹż] (وَعْظٌ [vaʹż] vezninde ve fethateynle) ve
اَلنُّعُوظُ [en-nuʹûż] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir adamın zekeri kıvâma gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَعَظَ ذَكَرُهُ نَعْظًا وَنَعَظًا وَنُعُوظًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَامَ Mütercim der ki نُعُوظٌ [nuʹûż] beyne’l-etıbbâ΄ bir ʹillet adıdır ki Yûnânîde ferîsmûs derler, dâ΄imâ zeker kıvâm üzere olur.
اَلنَّعْظُ [en-naʹż] (nûn’un fethi ve ʹayn-ı mühmelenin sükûnuyla) Âlet-i recül harekete gelmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı