en-nuʹʹaf ~ اَلنُّعَّفُ

Kamus-ı Muhit - النعف maddesi

اَلنُّعَّفُ [en-nuʹʹaf] (رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde) نِعَافٌ [niʹâf] kelimesini te΄kîd için îrâd ederler; yukâlu: نِعَافٌ نُعَّفٌ

اَلنَّعْفُ [en-naʹf] (nûn’un fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Dağın sarp yerinden dereye inecek bayıra denir ki dere ile dağın beyninde olan uçurum engebedir. Ve kumluğun incerek olan önüne denir ki giderek kalınlaşmağa başlar; cemʹi نِعَافٌ [niʹâf] gelir, جِبَالٌ [cibâl] vezninde.

Vankulu Lugatı - النعف maddesi

اَلنُّعْفُ [en-nuʹf] (nûn’un zammı ve ʹayn’ın fethi ve teşdîdiyle) Bir lafzdır ki نِعَافٌ [niʹâf]a te΄kîden zikr olunur; yukâlu: نِعَافٌ نُعْفٌ كَمَا يُقَالُ نِطَاحٌ نُطْحٌ وَأَعْوَامٌ عُومٌ [Ve] نِطَاحٌ [niṯâḩ] nûn’un kesriyle نَطِيحٌ [neṯîḩ]in cemʹidir, boynuzla vurulmuş davar yâhûd yaramaz recül maʹnâsına. Ve أَعْوَامٌ [aʹvâm] عَامٌ [ʹâm]ın cemʹidir, yıl maʹnâsına.

اَلنَّعْفُ [en-naʹf] (nûn’un fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Dağın sarp yerinden aşağı olup dereye inecek yerden yukarı olup mâ-beyn olan yerdir. Ve zikr olan mahalle سَرْوٌ [serv] dahi derler ve خَيْفٌ [ḣayf] dahi derler. Ve سَرْوٌ [serv] harfeyn-i mühmeleteyn ile evâhirinde vâv ile ve خَيْفٌ [ḣayf] ḣâ-i muʹceme ve yâ-i müsennâtladır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı