el-hedûd ~ اَلْهَدُودُ

Kamus-ı Muhit - الهدود maddesi

اَلْهَدُودُ [el-hedûd] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Toprağı yumuşak düz yere denir; yukâlu: أَرْضٌ هَدُودٌ أَيْ سَهْلَةٌ Burada مَهْدُودٌ [mehdûd] maʹnâsınadır, gûyâ ki huşûneti hedd olunmuştur.

اَلْهَدُّ [el-hedd] (hâ’nın fethi ve dâl’ın şeddesiyle) ve

اَلْهُدُودُ [el-hudûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Binâyı gürültü ile yıkıp göçürmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَدَّ الْبِنَاءَ هَدًّا وَهُدُودًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا هَدَمَهُ شَدِيدًا وَكَسَرَهُ يَعْنِي بِشِدَّةِ صَوْتٍ Ve pek pîr-i fânî olmak maʹnâsına lâzım olur; yukâlu: هَدَّ الرَّجُلُ يَهَدُّ كَمَلَّ يَمَلُّ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيَهِدُّ كَيَقِلُّ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا هَرِمَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı